İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi

http://islami.webyardim.org
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Haccın Temel Kavramları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
usok22
kurucu
usok22


Mesaj Sayısı : 8175
Kayıt tarihi : 22/05/10
Yaş : 36
Nerden : Bursa

Haccın Temel Kavramları Empty
MesajKonu: Haccın Temel Kavramları   Haccın Temel Kavramları Icon_minitimePaz Tem. 11, 2010 4:43 pm

Haccın
Temel Kavramları


iHRAM










Hacla
alakalı en temel kavramlardan biri ihramdır. İhram deyince akla ilk
gelen şey beyaz dikişsiz elbise olsa bile, esasen ihram, hacca gitmeye
karar veren kişinin normalde helal olan tırnak kesmek, tıraş olmak,
cinsel ilişkiye girmek, Mekke ve çevresinde bitkileri koparmak,
yeşillere zarar vermek gibi bazı şeyleri kendisine haram kılmasıdır.
Hacca giderken haramların başladığı yerde ihram giyilir. İhram dikişi
olmayan ve kefene benzeyen iki parçadan oluşan sade bir giysidir. Buna
elbise bile demek zordur. Kefeni hatırlatan ihram makam, mansıp, rütbe
ve servet gibi bütün farkları sıfıra indirir, herkes fakir ve muhtaç
durumdadır. Ama bu ihtiyaç kullara değil, Allah’adır. İhramı giyen
insan dünyaya ait her şeyi geride bırakır, takva elbisesini giyer,
“Ölmeden önce, ölünüz” hikmet dolu sözüne ittibaen kefen giymiş gibi
olur.



HERVELE





“Hervele”, Mekke’de,
Kâbe yakınlarında bulunan Safa ve Merve arasında sa’y ederken, iki tepe
arasındaki vadiye gelindiğinde burayı süratlice geçmektir.




Hanefî mezhebinde
hervele yapmak sünnettir. Kâbe yakınında, iki tepe olan Safa ile Merve
arasında gidip gelmek Allah tarafından Hz. İbrahim’e (as), hac ile
birlikte öğretilen ibadetlerdendir. Bilâhare câhiliye Arapları, Safa ve
Merve’de iki tapınak uydurup, bunları İsaf ve Nâile adlı iki puta
adadılar ve onlara tapınmaya başladılar.

Araplar
Müslüman olduklarında Safa ile Merve arasında gidip gelmenin, eski hac
geleneğinin bir parçası mı, yoksa sonradan putperestler tarafından
uydurulmuş bir tapınma biçimi mi olduğu ve iki tepe arasında gidip
geldiklerinde şirke düşmüş olup olmayacakları konusunda sorular sormaya
başladılar. Bunun üzerine;“Safa ile Merve Allah’ın nişanlarındandır.
Kim Kâbe-i Muazzama’yı
hacceder veya umre yaparsa, bu iki tepeyi tavaf etmesinde bir günah
yoktur. Kim kendiliğinden bir iyilik yaparsa bilsin ki, Allah
karşılığını verir ve her şeyi bilir.” (el-Bakara, 2/158) âyeti nazil
olmuştur. (Müslim, Hac, 264)


MiKAT

Mikat, hac yasaklarının başladığı,
Cenab-ı
Hakk’ın huzuruna çıkmak için
hazırlığın yapıldığı ilk yerdir. Şekil olarak ihrama girmenin yanında
duygu ve düşünce olarak da insanları kırmama, hoşgörü, sabır, insanlara
saygı gibi dinin genel yaklaşımlarının daha derince yaşanması mikatla
başlar. Türkiye’de havaalanında herkes bembeyaz ihram örtülerine
bürünür. Artık yasaklar başlamıştır; saç, sakal ve tırnaklar kesilmez.
Bütün vücudumuz bize karşı korunma altına alınmıştır. Şayet ihlal
edersek ceza vermemiz gerekiyor.

KÂBE





Allah’ın
emriyle
Hz. İbrahim’in, oğlu ile inşa ettikleri fizik ötesi
âlemlerden Beyt-i ma’murun izdüşümü mahiyetinde, küp şeklinde bir
yapıdır. Herkesin kafasında bir Kâbe resmi mutlaka vardır. Bu resim, ya
anlatılanlardan veya farklı ebatlarda çekilmiş fotoğraflardan ve
kartpostallardandır. Ama bunlara bakmak insana hiçbir zaman canlı
olarak Kâbe’ye bakma ürpertisini vermeyecektir. Kâbe sürekli bir
hareketin merkezidir ve orada donukluk ve uyuşukluk düşünülemez. Keşke
Müslümanlar oradaki hareketi hayatın bütün alanlarına yansıtabilseler.

TELBiYE

Telbiye, “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk, La şerike leke
lebbeyk.
İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülke lâ şerike leke: Sana geldim,
buyur Allah’ım! Çağırdın koşup geldim, emrine hazırım. Sana geldim,
ortağın yoktur, koşup geldim, hamd ve nimet Sana ait, mülk de Senindir.
Ortağın yoktur Senin!” duası
hacca giden kimsenin ihramını giyip iki rekat namaz kıldıktan sonra
okuyacağı duadır ve “elest bezmi”nde verilen sözün bir karşılığı
gibidir. Zencisi de, Arap’ı da, Japon’u da, Türk’ü de bu duayı okur.
Bütün alt kimlikler gitmiş, yerine rengi ve dili farklı da olsa belli
bir süre aynı dili konuşan, aynı dille ibadet eden Müslümanlar ortaya
çıkmıştır. Bu, bütün hayat boyu devam ettirilmesi gereken bir sözdür.


TAVAF

Tavaf, Kâbe etrafında Hacerü’l-esved hizasından başlayarak yedi defa
dönmektir. Tavaf esnasında mü’minler büyük kâinatın küçültülmüş bir
numunesini ortaya koyarlar. Çünkü kâinatta yıldız kümeleri, gezegenler,
yıldızlar hatta güneş bile kendilerine ait bir yörüngede hareket
etmektedirler.













SA’Y
Hz. İbrahim, oğlu İsmail
ile eşini o zamanlar için ıssız ve tarıma
elverişli olmayan Mekke’de Kâbe’nin olduğu bölgeye bırakmış, onları
Allah’a emanet etmişti. Hâcer validemizin suyu bitince, su aramak ve
gelecek birini görmek için Safa ve Merve tepeleri arasında gidip
gelmeye başladı. Bu gidiş geliş yedi defa olmuştu. Yokuşta yavaşlıyor,
düze inince koşuyordu.





Son seferinde Hz. İsmail’in
bulunduğu yerden
su çıktığını gördü. Bu, Allah’ın onlara bir ikramıydı. Çorak bir
arazide yüzyıllardır hiç kesilmeden akan lezzetli ve besleyici bir su
çıkması Hz. İbrahim’in Allah’a tevekkülünün ve duasının bir
neticesiydi. Hacıların her sene gelirken getirdikleri, işte bu Hz.
İbrahim döneminden günümüze kadar kesilmeyen bereketli zemzem suyudur.
“Safâ ile Merve, Allah’ın belirlediği nişânelerdendir.” (Bakara, 2/158)
Safa ve Merve arasında gidip gelmemizi istiyor. Biz bu kadarını
biliyoruz. Her şeyin bize faydasını ve hikmetini bütünüyle öğrenemeyiz.
Deriz ki, Allah’ın emrettiği her şeyde bildiğimiz ve bilmediğimiz nice
hikmet vardır. Sonuç olarak sa’y, iman ve ihlâsa dayalı kulluğun
tecellî ettiği bir ibâdetin bölümlerinden biridir.

VAKFE

Arefe
günü Arafât’ta, bayram gecesi de, gece yarısından sonra
Müzdelife’de bulunmak, buralarda Allah Teâlâ’ya telbiye, tesbîh, tekbîr
gibi zikirlerle, istiğfâr ve dualarla, tefekkür ve tazarrularla ibâdet
etmek, haccın en önemli vazifeleri arasındadır. Burada rekleri,
dilleri, ülkeleri ve alışkanlıkları birbirinden çok farklı, fakat aynı
Allah’ın kulu ve aynı Peygamber (sas)’in ümmeti olduğunun farkında olan
milyonlarca insan burada Allah’a yönelmekte, O’na kulluklarını sunmakta
ve O’ndan dileklerde bulunmaktadırlar. Allah Resûlü (sas)’in ifadesiyle
haccın kendisinden ibaret olduğu vakfe aynı zamanda dünyada mahşeri
temsil eden tek toplantıdır; üzerlerinde kefene benzer giysilerinden
başka bir şeyleri bulunmayan insanlar Rabb’in huzurundalar. Hacca giden
her mü’min Allah’a iltica eden bu büyük topluluk içinde mahşeri
düşünmeli, henüz fırsat varken o güne hazırlanmaya gayret etmelidir.



Haccın Temel Kavramları Plan
Haccın Temel Kavramları 480
Haccın Temel Kavramları 480


ŞEYTAN TAŞLAMA

Hz.
İbrahim (as), Allah’ın emrini yerine getirmek üzere oğlunu kurban
etmek için Mina’ya doğru ilerlerken şeytan yolunu kesmiş ve onun
zihnini çelmek istemişti. Hz. İbrahim onu taşlayarak yanından
uzaklaştırdı. Hac ibâdetini yapan Müslüman, cemre adı verilen yerleri
taşlarken aslında içindeki şeytanı taşlamakta, onu kendinden
uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Bu bir vak’anın ifadesi olduğu gibi aynı
zamanda bir hedeftir. Herkes içindeki şeytanı taşlamalı ve hayatından
çıkarmaya çalışmalıdır.



KURBAN

Yüce
Allah (cc) bir kurbanla tam olmasa bile şükür eda etme yolunu bize
gösteriyor. Bu arada hacda kesilen kurbanla herkesin Kurban Bayramı’nda
kestiği kurbanı karıştırmamak lazım. Hacdaki kurban, hac gibi zor bir
ibadeti yapabilmenin bir şükrüdür.



Kaynak: Zaman,
Hac Rehberi
,
Zaman
Gazetesi
, 2005
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islami.webyardim.org
 
Haccın Temel Kavramları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi :: GÖRÜNTÜLÜ MEDYA(VIDEO MEDIA ) :: Hac Ve Umre(Hajj and Umrah )-
Buraya geçin: