İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi http://islami.webyardim.org |
|
| TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER Çarş. Ekim 27, 2010 2:57 pm | |
| 1-Kişininşöyle söyleyip (iman etmesi) vacibtir. Allaha, meleklerine, kitaplarına,peygamberlerine, öldükten sonra dirilmeye, kaderin hayırlısı ve şerlisinin(yaratmak bakımından) Allah tarafından olduğuna, hesab, tartı, cennet vecehenneme; bunların hepsinin hak olduğuna inandım. (Kısaca iman şartlarınıbeyan etmiştir.) 2-AllahuTeala, sayı bakımından değil de hiçbir ortağı bulunmaması bakımındanbirdir.(Sayılardan bir olanı hakkında ikinin yarısıdır denebilir.Allah böylebir yarımdan ayrılan diğer bir yarım tek değildir, belki eşi ve benzeriolmamakta tektir, yalnızdır.) "Deki: Allah birdir, Allah sameddir.(Her şeyona muhtaç. O, kimseye muhtaç değildir.) Doğmadı ve doğurulmadı ve hiç bîrşey onun dengi değildir." Mahlukatından olan şeylerden hiçbir şeyebenzemez. Hiçbir şey de ona benzemez. (Eşya sonradan yaratıldığı için,yine yok olmaya mahkumdur. Allah ise bakidir, ezelidir.) 3-AllahuTeala isimleri ile, zatı ve fiili sıfatları ile sıfatlanmaktan yok olmadı(ayrılmadı), zail de olmaz (sıfatları O’ndan ayrılmaz). "Bu isim vesıfatlar ile vasıflanmıştır, onlardan hiç ayrılmaz. Zati sıfatları:hayat, kudret, ilim, kelam, semi, basar, irade'dir. 4-Fiili sıfatlara gelince: yaratmak, rızık vermek, var etmek, icad etmek,yapmak ve diğer fiili sıfatlardır. Sıfatları ve isimleri ile zail olmadıve zail de olmaz. Onun için yeni bir İsim ve sıfat (sonradan) ortaya çıkmaz.(İsim ve sıfatlarının tamamı ezelden beri O'nunla sabittir, sonradan O'nabir sıfat sabit olmaz, zira bu değişiklikten hasıl olur. Halbuki Allah ve sıfatlarıdeğişmez.) 5-AllahuTeala ilmi ile alim olmaktan hiç ayrılmadı, ilim Allanın ezelde sıfatıdır.Kadir olmakla kadir olucu olmaktan hiç ayrılmadı. Kudret, Allahın ezelde sıfatıdır.Kelam ile konuşmaktan hiç ayrılmadı. Kelam. Allahın ezelde sıfatıdır.Yaratmak sıfatı ile yaratıcılıktan hiç ayrılmadı. Yaratmak Allah’ınezelde sıfatıdır. Fiil sıfatı ile yapıcılıktan hiç ayrılmadı. Fiil,Allahın ezelde sıfatıdır. (Burda İmamı Azam rahmetullahi aleyhi fiil sıfatlarınında diğer kamil sıfatlar gibi olup ezelde sabit olduğunu beyan etmiştir. Eş'arileregöre ise ayrı bir fiil sıfatı yoktur.) 6-Fail(işi yapan) Allahu Tealadır. Yapmak (işi) ezelden beri sıfattır. Yapılan(meful) yaratılmıştır. Allahın fiil (sıfatı) mahluk değildir. Allah'ınbütün sıfatlan ezelde sabittir. Hadis değildir, mahluk ta değildir. (Halikiçin bir mahluk vasfı, uygun olmaz.) 7-Kim"Bu sıfatlar mahluktur veya sonradan olmuştur" derse; veya duraklasaveya bunlarda şüphe etse, o kişi kafirdir. (Allahı, layık olmadığı birşekilde vasıflamıştır. Zira sonradan olan her şey hadis olup mahluk hükmünedahildir. Halikı âlemin, mahlukuna benzemesi mümkün değildir.) 8-KuranAllahın kelamıdır. Mushaflarda yazılmıştır, kalblerde ezberlenmiştir(korunmuştur), lisanlarda okunmuştur ve peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimize indirilmiştir. (Görevli melek Cebrail aleyhisselam tarafından23 sene boyunca indirilmiştir.) * Kur'anı okumamızmahluktur. Kuranı yazmamız, onu okumamız mahluktur. Halbuki Kur'an mahluk değildir.(Elde yazılan hatlar, harekeler ve okunan sesler bizle alakalı olduğu içinmahlukturlar. Fakat Allahın kelamı olan Kur'an O'nda olan bir sıfat olmasıbakımından mahluk değildir. Elimizdeki Mushaflar, Allahın kelamına delaleteden lafızlardır. Bunları inkar, Allahın kelamını inkar gibi küfürdür.) 9-AllahuTealanın Musa (Aleyhisselam) ve diğer peygamberlerden, firavun ve iblistenhikaye olduğu halde Kuran da zikrettiği şeylerin tamamı, onların haberleriolmak üzere Allahın kelamıdır. Allahın kelamı mahluk değildir. Musa (Aleyhisselam)ve diğer mahlukların kelamı mahluktur. Allahın kelamı olan Kuran ezelidir.Onların kelamı ise kadim değildir. (Kur’anda bahsedilen haberlerdeki sözler,o kimselerin sözlerinden aktarılan ve Allah tarafından bize haber verilen sözlerdir.Kuranda bulundukları cihetten Allahın kelamıdırlar, namazda okunurlar. Fakatvakitlerinde söyleyen kişilere nisbetle onların sözüdür.) 10-Musa(Aleyhisselam) Allahın kelamını dinledi. Allahu Teala şöyle buyurdu:"Allah Musa (Aleyhisselam) ile konuşmakla konuştu." Allahu TealaMusa ile konuşmadan evvel mütekellim idi. Allah ezelde halik idi daha mahlukatıyaratmamıştı. (Yani "Allah mütekellimdir" sözümüz "O'nunezelden beri kelam sıfatı ile muttasıf olduğunu" bildirir. "Allahhalıktır" sözümüz. O'nun ezelden beri yaramak vasfı ile vasıflandığınıbildirir. Daha mahlukat yaratılmadan evvel de Allah yaratıcı, kelam edici, rızıkverici, öldürücü, diriltici vasıflarıyla vasıflanmıştır. Vakti gelincemahlukunu yaratmış, rızıklandırmış. öldürüp diriltmistir.) | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER Çarş. Ekim 27, 2010 2:57 pm | |
| 11-"Allahınmisli gibi bir şey yoktur. Allah işitir, görür." Allah Musa (Aleyhisselam)ile konuşunca, onunla ezeli şifalı olan kelamı ile konuştu. Allahın bütünsıfatları ezelidir. Diğer mahlukatın sıfatları böyle değildir (Onlarınsıfatları ezeli değil- hadistir. Allah ve sıfatları ezelidir.) 12-Allahbilir, bizim bilmemiz gibi değil, Allah kadirdir, bizim gücümüz gibi değil.Allah görür, bizim görmemiz gibi değil. Allah işitir. bizim işitmemiz gibideğil. Allah konuşur bizim konuşmamız gibi değil. Biz harfler ve aletleryardımıyla konuşuruz. Halbuki Allah harf ve aletlerin yardımı olmaksızınkonuşur. Harfler mahluktur. Allahın kelamı mahluk değildir. (Allahın kelamıharf ve ses suretinde bize indirilmiştir fakat Allahın zatındaki kelamı böyleharf ve sesten münezzehtir.) 13-Allahşeydir (Allah'a şey denir) Fakat bizim bildiğimiz eşya gibi değildir. Şeydemenin manası. Allahı cisimsiz, cevhersiz, arazsız (bilinmez olarak) sabit kılmaktır.Allahın haddi sınırı (nihayeti) yoktur. Zıddı, dengi, misli yoktur. (Allahdengi ve misli olmaktan münezzehtir.) Allahın eli, vechi, nefsivardır. (Bu sıfatlar Allah için kullanılır fakat manalarını bilemeyiz.) 14-AllahuTealanın Kuranda "el, yüz, nefis" diye zikrettiği şeyler onun içinbirer sıfattır. Şekli bilinmez. Allahın "el" inden maksadkudretidir, nimetidir denmez. Çünkü bu (te'vil) sıfatı iptaldir. Sıfatıiptal etmek, kaderiye ve Mutezile mezheblerinin görüşüdür. (Onlar Allahınsıfatlarını kabul etmezler. Biz Allahın sıfatlarını kabul ederiz. Müteşahiholanların teviline kaçmayız. Ancak sonra gelen alimlerimiz bazı tevillerlebunları manalandırmışlardırki bozuk görüşlüler onları yanlışmanalandırmasın.) *Fakat "eli"keyfiyeti bilinmeyen bir sıfattır. Gazabı ve rızası, şekli bilinmeyen sıfatlarındaniki sıfatıdır. (Gazablanması ve razı olması demekten gaye muraddır, yanigazabın ve rızanın gereğini yapar.) 15-AllahuTeala bütün eşyayı yoktan yarattı. Allahu Teala, eşya bir şey olmadanevvel, ezelde eşyayı bilici idi.(İlmi ezelisi ile bildi ve vakti gelincebilgisine uygun olarak yarattı.) *O Allahu Teala eşyayıtakdir etti ve ona hükmetti. Dünya ve ahırette Allahın ilmi, dilemesi, kazası,kaderi ve levhi mahfuzda yazması olmaksızın hiçbir şey olmaz. Muhakkak o eşyayıvasıfla yazdı, hükümle değil. (Ezelde herkesin halini ve vasfını bilerekonu levhi Mahfuz'a yazdı. İstediği şekilde olmasına hükmederek yazmadı, böyleolsa imtihan olmazdı, herkes mecbur olurdu.) 16-Kaza,kader ve dilemek Allahın ezelde mevcud olan keyfiyeti bilinmeyen sıfatlarıdır.Allah yok olan şeyi yokluk halinde iken yok olduğunu bilir. O yok olanıyarattığı zaman, o şey nasıl var olacak ise onu da bilir. Allah mevcud olanıo şey mevcud olduğu halde iken mevcud olarak bilir. (Ezelde bilmesi ilesonradan yaratıldığı vakitte bilmesi arasında bir değişiklik yoktur. Eğerdeğişiklik olsa bu durumda Allahın ilim sıfatının değişmesi gerekir kibu Allah için caiz değildir.) 17-0varolan şeyin nasıl yok olacağını da bilir. Allah, ayakta olanı ayaktaiken kaim olduğunu bilir, o kişi oturunca oturma halinde onun oturduğundaezeli ilmi değişmeden veya yeni bir ilim ortaya çıkmadan bilir. Fakat değişiklikve ihtilaf mahlukatın katında ortaya çıkar. (Allahın ilminde ve diğer sıfatlarındabir değişiklik olmaz, değişen mahlukattır.) 18-Allah(mükellef olan) mahlukatı imandan ve küfürden salim olduğu halde yarattı.Sonra onlara hitab etti, onlara emretti, onları (yasaklardan) nehyetti. Bundansonra küfreden kendi dili ile küfretti. Hakkı inkarı ve reddetmesi, Allahıno adamı yardımsız bırakmasıyladır. İnanan kişi de kendi fiili ile inandı.O kişinin (hakkı) kabulü ve tasdiği Allahın o kişiyi başarıya ulaştırmasıyladır.(Hidayet etmek veya dalalete sokmak Allahın elindedir. Kul iradesini hangitarafa kullanırsa Allah onu dilerse yaratır. Kötü işi kul yaparsa sorunluolur, zira onu istemiştir. İyi iş yaparsa onunla sevap kazanır, bu da Allahınonu muvaffak etmesiyledir.) 19-AllahuTeala Adem (Aleyhisselamın) neslini sulbünde (bel kemiğinden) çıkarttı.Onları akıllılar yaptı. Onlara hitab etti. imanla onlara emretti. Küfürdenonları yasakladı. Onlar Allahın Rab olduğunu kabul ettiler. İşte bu ikraronlardan iman oldu. Onlar bu fıtrat - islam yaratılışı- üzere doğrulurlar.(Herkese bu islam kabiliyyeti verilmiştir. İyiye kullanan kazanır, kötüyekullananlar mes'ul olur.) 20-Bundansonra her kim küfrederse muhakkak (evvel, verdiği sözü) değiştirdi. Kimdeinanır tasdik ederse - verdiği söz- üzere sabit kaldı ve devam etti. Allahmahlukattan kimseyi ne iman etmesi üzerine; ne de küfretmesi üzerine zorlamadı.Mahlukatını, bazısı- mümin, bazısı- kafir olarak yaratmadı. Fakat onlarışahıslar olarak yarattı. (Hepsini kendine kul olacak kabilîyyette yarattı.Sen kafir ol, sen müslüman ol diye ayrım yapmadı. Fakat şunu da bilmekgerekir ki her kime iman nasib ise yine de bu, Allahın lütfüdur, kendindenbilmesin.) | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER Çarş. Ekim 27, 2010 2:57 pm | |
| 21-İmanve küfür kulların işidir. Allahu Teala, kim küfür halinde kafir olarak küfredecek,onu bilir. O, bu küfürden sonra iman edince, onu iman halinde mü’mi olduğuhalde, ilmi ve sıfatı değişmeksizin bilir. (Kişinin halinin değişikliğiile Allahın sıfatı değişmiş olmaz.) 22-Kullarınhareket ve sükundan olan (bütün) fiilleri hakikatten kendi kazanmalarıiledir. Allahu Teala o fiilleri yaratıcıdır. Kulların bülün fiilleri Allahındilemesi, ilmi, hükmü, kudreti ile olucudur. (Yani fiillerin yaratılmasındakulun bir tesiri yoktur, sadece irade edebilir.) *Taatların tamamı Allahınemri, mahabbeti. rızası, ilmi, dilemesi, kazası ve takdiri ile vacib olan şeylerdir. 23-İsyanlarve günahların tamamı Allahın ilmi. kazası, taktiri ve dilemesiyle olucudur.Fakat mahabbetiyle, rızasıyla ve emri ile değildir. (Masıyetler ve günahlar,Allahın iradesi altındadır fakat onların işlenmesinden asla razı değildir.Mesela içkiyi, domuzu yaratmıştır fakat içilmesinden ve yenmesinden razıdeğildir. İmtihan için böyle takdir etmiştir.) 24-Bütünpeygamberler (üzerlerine salat ve selam olsun) küçük ve büyük günahlardan,küfür ve çirkin şeylerden münezzehtirler. Peygamberlerden ayak sallantısıve hatalar vaki oldu. (Yani Peygamberler ma'sumdurlar, günah işlemezler. Fakatayak kayması dediğimiz bazı ikazlara uğramışlardır. Allahu Teala, onlarıyanlışlardan korur.) 25-Muhammed(Sallallahu aleyhi ve sellem) Allahın peygamberi, kulu, resulü ve kendine seçtiğidir.Putlara hiç tapmadı. Allaha asla göz açıp kapayacak kadar şirk koşmadı.Asla büyük, küçük günah işlemedi. (Peygamberdir ve Allahın kuludur, Oğludeğildir, ilah değildir.) 26-Resulullah(Sallallahu aleyhi ve sellem) den sonra insanların en faziletlisi Ebu Bekir Sıdık,sonra Hattab oğlu Ömer, sonra Affan oğlu Osman, sonra Ebu Taliboğlu Ali'dir.Allah hepsinden razı olsun. (Halife oldukları sıraya göre faziletleri beyanedildi.) 27-Bu"dört halife" hak ile beraber, hak üzere ibadet ettikleri haldeonların tamamını severiz. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)Efendimizin ashabından tamamını, ancak hayırla zikrederiz. (Onlar arasındakiolayları hayırla zikrederiz.) "Müslümanlardan hiçbirkimseyi, helal görmedikçe büyük günah bile olsa, günah işlemek sebebiyleküfre nisbet etmeyiz. Ondan iman ismini yok etmeyiz, onu hakikatten mü’mindiye isimlendiririz. (Günah işlemekle kişi imandan çıkmaz. Günahı helal görürsedinden çıkar.) 28- Günahişleyenin, kafir olmayıp fasık mü'min olması caizdir. * Mestler üzerine mesh etmeksünnettir. Ramazan ayında teravih kılmak sünnettir. İyi, kötü herbir mü'mininpeşinde namaz kılmak caizdir. 29-'Müslümanagünah zarar vermez' demeyiz ve 'o cehenneme girmez" de demeyiz. (Zira günahlar,cezayı gerektirir.) Dünyadan imanlı çıktıktan sonra fasık olsa bile,"ebedi cehennemde kalır' demeyiz.(Ebedi cehennemde kalmak ancak kafirlereaittir.) İyiliklerimiz kabul, kötülüklerimiz affedilmiştir’ demeyiz.(Allanın azabından emin olmak ve rahme tinden ümit kesmek doğru değildir.) 30-Mürciemezhebinin sözünde olduğu gibi demeyiz. (Bu mezhebe göre kişi imanlı iseartık günahlar ona zarar vermez.) Fakat "Ayıplardan uzak olduğu halde,bütün şartlarını toplayan hangi iyiliği işlerse, dünyadan çıkana kadaro iyiliğini küfür ve dinden dönmekle ibtal etmezse. Allah o iyiliğini za'yetmez, belki onu kabul eder ve onun üzerine o kişiyi sevaplandırır' deriz. | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER Çarş. Ekim 27, 2010 2:57 pm | |
| 31-Şirkve küfürden başka günahlar, mümin olduğu halde ölüp tövbe etmezse bu (günahlarıişleyen) kişi Allahın dilemesine kalmıştır. (Allah) Dilerse günahı kadaro kişiyi azablandırır. dilerse onu affedip cehennemle asla azablandırmaz. * Riya, amellerden bir amelde bulununca o kişinin mükafatını yok eder.Ucubta böyledir, (sevabı yok eder. Ucub: amelini beğenmektir.) 32-Mucizelcrpeygamberler için sabittir. Kerametlerde veliler için haktır. İblis, deccal,firavun gibi Allah düşmanları için olan veya olacak olan işlerden rivayetedilen şeyleri, mucize ve keramet diye isimlendirmeyiz. Fakat onları, ihtiyaçlarınyerine getirmesi, kaza-i hâcat diye isimlendiririz. (Allah düşmanlarınaisteklerinin bazısı verilirki imtihan kaidesi gerçekleşsin) 33-Bu durum şundandır ki Allahu Teala, düşmanlarının ihtiyaçlarını; onlariçin istidraç ve azab olsun o şeyle aldanıp isyan ve küfür bakımındanartsınlar diye giderir. Bu sayılanların tamamı caiz ve mümkün şeylerdir.(Onlara verilen imkanlar haddi zatında caiz ve mümkün olan işlerdendir.) 34-AIlahuTeala daha mahlukatı yaratmadan evvel halık, rızıklandırmadan evvel de rızıkverici, sıfatları ile vasıflanmış idi. (Sonradan bir isim ve sıfat O'nagelmemiştir.) * Allahu Teala ahırette görülür,Mü"minler cennette olduğu halde onu baş gözleriyle: bir şeyebenzetmeksizin, keyfıyyeti olmadan, muhtevası olmadan, onunla mahlûkat arasındamesafe bulunmadan-görürler. (Mü'minler cennette iken, oranın kuvveti ilebakarak Allahu Teala'yı mekandan münezzeh olduğu halde ve mahlukat vasıflarındanuzak olduğu halde görürler.) 35-İman,dil ile ikrar, kalb ile tasdiktir. Sema ve yer ehlinin imanı, inanılması lazımolan şeyler bakımından artmaz eksilmez, yakin ve tasdik bakımından artareksilir. Mü'minler iman ve tevhid hususunda eşittirler, amellerde farklıfarklıdırlar.(İnanılması gereken şeyler belli hususlardır. Bunlarınartması ve eksilmesi mümkün değildir. Bunları kabullenmek ve tasdik etmekte değişiklik olmaz. Bu yüzden iman etmek bakımından bütün mü'minler eşittirdenilmiştir. Fakat imanın kuvvet ve parlaklığı değişir. Peygamberlerin veashabı kiramın imanı ile bizim imanımız bu bakımdan eşit değildir.) 36-İslamAllahın emirlerine boyun eğmek ve teslim olmaktır. Lügat bakımından imanile islamın arası ayrıldı. Fakat İslamsız iman, imansız islam mevcudolmaz.. Bu ikisi sırt ile karın gibi birbirinden ayrılmaz. Din ismi iman,islam ve bütün şeriatlar (hükümler) üzerine vaki olur, kullanılır. İslam:teslim olmaktır. İman:tasdik etmektir. Fakat dinimizde imanlı olan için müslümandırderiz. İkisini birbirinden ayırmayız.) 37-AllahuTeala'yı, kitabında kendini vasfettiği gibi bütün sıfatlarıyla hak olarakbiliriz. (Zahirde mes'ul olduğumuz şekilde sıfatlarıyla O’nu tanırız.) Hiçbir kul Allaha layıkolduğu şekilde ibadet etmeye güç yetiremez. fakat kul, kitabında ve resulününsünnetinde emrettiği şekilde Allaha ibadet eder. (İstenen şartlara uygunolan ibadetlere, salih amel denir ve Allah indinde kabul görür.) 38-Bütünmüminler Allahı bilmekte, kesin imanda, tevekkülde, mahabbette, rızada,korkuda, ümit ve imanda eşittirler. Bunların tamamına imanın haricindefarklıdırlar. ( Kişinin mahabbeti, rızası, tevekkülü, korkusu farklıolabilir. Fakat bunları kabullenip bunlara inanması, farklı değil her mü'mindeaynıdır.) 39-Allah,kulları üzerine fazlu kerem sahibidir. Adildir. Bazan kulun hak ettiğisevaptan fazlasını, fazlu kerem olmak üzere ona verir. Adalet olmak üzerekulu günahından dolayı azablandırır. bazan fazlu keremiyle onu affeder,azablandırmaz. (Kula azab etmesi, adeletiyle muamelesidir. Kulun amelinikabullenip sevap vermesi ise fazlu keremindendir.) 40-Bütünpeygamberlerin (üzerlerine salat selam olsun) şefaat etmeleri haktır.Peygamberimiz aleyhisselatu vesselamın ümmetinden günahkar müminlere ve azabıhak eden büyük günah sahihlerine şefaat etmesi de haktır, gerçektir.(Hadisi şerifte: 'Şefaatim, ümmetimden büyük günah işleyenler içindir’buyurmuştur.) * Amellerin kıyamet günündeterazi ile tartılması haktır Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem)havzu kevseri haktır. | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER Çarş. Ekim 27, 2010 2:57 pm | |
| 41-Kıyametgününde davalarda iyilikleri vermekle kısas haktır. Eğer o zulmedenleriniyiliği yoksa, zulme uğrayanın günahının zalimlerinin üzerine yüklenmesihaktır, caizdir. (Buna ahırette iflas denir.) *Cennet ve cehennem şu andayaratılmışlardır, ebedi olarak yok olmazlar. Ebedi olarak iri gözlühuriler ölmezler. Allah'ın azabı da sevabı da yok olmaz, ebedidir. (Nimetlerbitmez, tükenmez ve eskimez. Azab ta asla hafifletilmez. Hatta derileri değiştirilirki azabı tadsınlar.) 42-AllahuTeala fazlu kereminden dolayı dilediğini hidayete ulaştırır. Adaletindendolayı dilediğini saptırır. Allahın saptırması kişiyi yardımsız bırakmasıdemektir. Hızlan: kuldan razı olduğu şeye kulu ulaştırmaması diye tefsiredilir. Bıı hızlan. Allahtan adalettir. Aynı şekilde hızlanda olan kişiyigünahını üzere azablandırması da (Allahın adaletindendir.) (Yani:Adaletiile muamele ederse kişiyi günahına karşılık azablandırır, yardımsız bırakır.İmana ulaşmak her ne kadar irade i cüziyyemizle alakalı ise de yine bu Allahtarafından ikramdır.) 43-Şeytanimanı mümin kuldan zorla ve kahren soyup alır. demeyiz. Fakat kul imanı terkedip bırakınca, o taktirde şeytan ondan imanı soyup çıkarır, deriz. (Kişikendini tehlikeye atarsa, elbette başına gelene katlanacaktır, şeytanınbunda zorlaması ve tesiri yoktur, sadece vesvese verir.) 44-Münkerve Nekirin kabirdeki sualleri haktır. Kabirde ruhun kendi cesedine iadesi haktır.(Ruhu bedenle îrtibatlandırarak kabir hallerinden onu haberdar eder.) Kabir sıkıştırmasıhaktır. Kabir azabı, kafirlerin tamamına ve bazı asi müminler için haktır,caizdir. (Kafirlerin bitmeyen cezaları, göz yummaya başlayınca, başlar.Sonsuza dek devam eder. Günahkar mü'minler için kabir azabı, onun ahırete günahsızçıkması içindir.) 45-Allahınsıfatlarından hangisini, alimler Farsça olarak söylem işlerse. "Farsçael tabiri hariç", ismi yüce Allah için o şeyi söylemek caiz olur. (Başkalisanlar ile Allanın isim ve sıfatlarını kullanmak caiz olur. fakat bu ifadenamazda geçerli değildir. Zira İmamı A'zam rahmetullahi aleyhi bu görüşündenson dönemlerinde vaz geçmiştir. Türkçedeki tanrı kelimesi ilah manasındadır.Allah manasında değildir.) Keyfiyeti bilinmeden vebenzetme olmaksızın "Rabbim yukardadır" denmesi caizdir. (Rabbim yücedir manasındadır.Mekan kast etmeden ve bîr şeye benzetmeden söylenirse.) 46-Allahmyakınlığı ve uzaklığı, mesafenin kısalığı ve uzunluğu kabilinden değildir.Fakat keramet, değerli olmak ve düşüklük manasındadır. (Filana Allah'ayakındır demek. Allah katında kıymeti vardır. Filana Allahtan uzaktırdemek, Allahın rahmetinden uzaktır, değeri düşüktür.) İtaatkar keyfiyetibilinmeden Allaha yakındır, asi keyfiyeti bilinmeden Allahtan uzaktır. Yakınlık,uzaklık, yönelmek lafızları dua eden mümin kişiye de söylenir. (KulAllaha yakın oldu, Allaha yöneldi gibi.) "Cennette Allahın komşusuolmak. Allahın huzurunda durmak' tabirleri de, diğerleri gibi keyfiyetibilinmez. 47-Kuran,Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine indirilmiştir. Mushaflardayazılmıştır. Allahın kelamı olması manasında bütün ayetler, fazilet vedeğer bakımından eşittir. Şu kadar var ki bazıları için zikir fazileti,bazıları için zikredilenin fazileti vardır. Ayet’el kürsi misalinde olduğugibi. Ayet'el kürsi de zikredilen Allahu Tealanın celali, azameti ve sıfatlarıdır.Ayet'el kürside iki fazilet bir araya geldi. Zikir ve zikredilen zat fazileti. 48-Bazıayetler için sadece zikir fazileti vardır. Kafirlerin kıssaları gibi onlardazikredilenin bir fazileti yoktur. Onlar kafirlerdir. Aynı şekilde Allahınisim ve sıfatlarının hepsi azamet ve değerde eşittir. Aralarında hiçbirfarklılık yoktur. 49-Kasım,Tahir ve ibrahim Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in erkek çocuklarıdır.Fatıma, Rukıyye, Zeynep ve Ümmü Külsüm. peygamberimiz (Sallallahu aleyhive sellem) in kız çocuklarıdır. 50-Akaidilminin inceliklerinden bir mesele, bir kişiye kapalı kalsa, o kişi içinderhal "Allah indinde doğru olan ne ise ona inanmak" ve sorup öğreneceğibir alim bulana kadar, öğrenmekten geri durmamak lazımdır. Talebi ertelemekona caiz değildir; o hususta duraklaması ile mazur olmaz, eğer araştırmayıpduraklarsa, önemsemezse, kafir olur. (o mesele bilinmesi, inanılması zarurilazım olan bir mesele ise.) 51-Miraçhaberi haktır. Gerçektir. Bunu reddeden kişi dalalettedir ve bidatçıdır. (İsra'yıinkar eden kafir olur. zira o, ayetle sabittir. Miraç ise meşhur hadislerlesabittir. İnkar eden bid'atçı olur.) 52-Deccaalınçıkması, Yccüc ve Mecücün çıkması, güneşin battığı yerden doğması,İsa (Aleyhisselam) ın gökten inmesi ve diğer kıyamet vaktininalametlerinden, hakkında sahih haberler (hadisler) bulunan şeylerin hepsininmeydana gelmesi haktır. Ve bunlar (olucudurlar) olacaktırlar. Allahu Teala dilediğini,dosdoğru yola ulaştırır. | |
| | | | TEVHİDİN ASLI VE ÜZERİNE İNANILMASI SAHİH OLAN ŞEYLER | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|