usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Sıkıyönetimce Arananlar Paz Ocak 22, 2012 9:54 am | |
| Sıkıyönetimce Arananlar Yandaki resim bir zamanlar "Sıkıyönetim Komutanlıklarınca aranan" teröristlere ait broşürlerden bir tanesi. (Yandaki resim, üzerine tıklayarak büyültülebilir.) "Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi" isimli illegal örgütün lideri Doğu Perinçek ve militanlarına ait. Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP), 21 Mayıs 1969 tarihinde Doğu Perinçek başkanlığında Aydınlıkçılar tarafından kurulan gizli ve ismi gibi ihtilalci bir partiydi. Partinin ilk kadroları arasında Cüneyt Akalın, Ömer Madra, Bora Gözen, Hasan Yalçın, Halil Berktay, Gün Zileli, Oral Çalışlar, İbrahim Kaypakkaya, Doğu Perinçek, Atıl Ant, Ferit İlsever ve Nuri Çolakoğlu bulunuyordu. Daha kuruluş aşamasında, silahlı mücadeleye yaklaşım ve halk ihtilalini gerçekleştirme yöntemi konusunda parti içinde görüş ayrılıkları belirdi. Bu tartışmalar sonucu önce Garbis Altınoğlu partiden ayrıldı. TİİKP lideri, 1970’li yıllarda Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ile temasa geçip, Filistin’e gönderilecek parti mensuplarının askeri eğitim görmeleri hususunda anlaşmaya vardı. TİİKP bu anlaşmaya dayanarak Filistin’e çeşitli gruplar halinde militanlarını gönderdi. 1970–1973 yılları arasında TİİKP’lilerin kaldığı Lübnan’da Golan Tepeleri, Reşadiye ve Nahr El Bared olmak üzere üç ayrı kamp vardı. Nahr El Bared İsrail tarafından bombalandı ve dokuz partili hayatını kaybetti. Partinin Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu İbrahim Kaypakkaya ve onun çevresinde bulunan bir grup Nisan 1971'de parti çizgisine yönelik eleştiriler getirdiler. Bu sürecin sonucunda 1972'de Kaypakkaya ve grubu partiden ayrıldı ve daha sonra Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist (TKP/ML) adlı örgütü kurdu. Çin Komünist Partisi'nin görüşlerini benimseyen TİİKP, mücadelenin kırlardan kente doğru ve iktidarın parça parça ele geçirilmesi ile başarılı olacağını savunuyordu. TİİKP, 12 Mart darbesinden sonra Şafak isimli illegal dergi çıkarmaya başlamıştı. Sıkıyönetim, İstanbul’u ev ev arıyor teröristleri bulmaya çalışıyordu. 23 Ocak 1972 günü İstanbul'da, 03.00 ile 18.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı konarak, kent genelinde 512.000 ev arandı. Şafakcılar Yakalandı 17.05.1972 tarihli Milliyet Gazetesi’nin ilk sayfasındaki haberde, “Şafak” dergilerini basanların yakalandığı belirtiliyordu. Gazetenin 9.ncu sayfasında devam eden haberin detayı şöyleydi: “1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Şubesi’nin bu konudaki 89 numaralı açıklaması şöyledir: «Daha önce yapılan açıklama ile Türk Devletini yıkmayı hedef alan ihtilalci komünist bir yeraltı örgütü tarafından yurt içinde ve yurt dışında gizlice basılarak dağıtılan ‘Şafak’ adlı bölücü ve yıkıcı dergi ile aynı isimle yayınlanan bültenleri İstanbul'da teksir eden ve dağıtanların yakalandıkları bu konudaki aydınlatmanın ileride yapılacağı duyurulmuştu. 12 Mart 1971 den önce komünizm propagandası yaptıkları için 12 Mart sonrasında kapatılmış bulunan bazı yayın organları etrafında toplanan bu ihanet militanlarının söz konusu yayın organlarının kapatılması sonucu, faaliyetlerini yeraltına indirerek «Şafak» dergi ve bültenlerini basmaya, teksir etmeye, dağıtmaya ve tesbit ettikleri adreslere göndermeye başladıkları görülmüştür. Bu bültenler, yurt dışında basılarak, yurt içine getirilen benzeri yayınlara kaynaklık etmekte, komünizmi eylem kılavuzu yapan diğer militanları kendi saflarına çekmeğe çalışmaktadır. Her sayısında, vatandaşları, sapık ideolojilerini uygulamağa çağırmakta, devlet kuvvetleri hakkında geniş ölçüde tezyifkar ifadeler kullanmakta, parlâmento düşmanlığı yaratarak kin ve adalet tohumları ekmeye uğraşmaktadır. Bir süredir güvenlik kuvvetlerinin süre gelen operasyonlarında, «Şafakçılar» adı ile İstanbul'da faaliyet gösteren bu grubun bir kısmı, suç aletleri ile birlikte yakalanarak adalete teslim edilmişlerdir. Diğerleri de aranmaktadır. Yapılan soruşturma esnasında tek merkezden idare edildikleri ve aziz milletimizi bir ihanet kampanyası ile bölmeyi hedef tutan menfur emellerine dair kuvvetli deliller bulunmuştur. Söz konusu faaliyetlerinden dolayı yakalanarak tutuklanan veya gözaltına alınan şahıslarla bunlar tarafından kullanılmış olan malzeme şunlardır: Gözaltına alınan ve tutuklananlar: 1. Ülkü Göker, 2. Emine Düşra Ersanlı. 3. Sema Rührat (Bulutsuz). 4. Sevgiye Yalçın (Özberk). 5. Yasemin İpar. 6. Lale Uzay. 7. Gülây Büyüközden. 8. Nur Üster. 9. Cahit Düzel. 10. Nuri Türkeş, 11. Aydoğan Büyüközden, 12. Musa Samasti. 13. Rıza Celal Üster. 14. Sadettin Malkoç. 15. Bekir Ege. 16. Aydoğan Kaymak, 17. Hayrettin Şahmaz. 18. Mahmut Bozdoğan. 19. Muammer Altıner, 20. Cemal Beydağ, 21. Sami Perinçek. 22. Çiğdem Kömürcüoğlu. 23. Hüseyin Karanlık (Takma adı) Mustafa Naci Cağdagül. 24. Ali Cenabi Nuhrat. 25. Leon Mavan. 26.Ahmet Metin Göktürk, 27. Nergis Savran. 28. Ayten Bulut. 29. Ferit İlsever. Ele geçen malzemeler: 1. Teksir makineleri. 2. Bir adet el baskı aleti. 3.Çok sayıda matbaa harfleri. 4. Çok sayıda yabancı yayın ve Şafak dergileri. 5. Daktilo makineleri. 6. Alıcı verici telsizler. 7. Bir adet tabanca 8. 31 adet mermi. 9. İki adet orak-çekiçli madalyon»” Haber’in bazı eksikleri vardı. Şafakçılar, daha doğrusu illegal TİİKP - Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi’nin Ferit İlsever başkanlığındaki İstanbul yönetimi, malzemeleri ile birlikte, (Pınar Kür’ün “evine gitmek büyük prestijdi” dediği) Profesör Hilary Sumner-Boyd’un Robert Kolej kampüsü içindeki evinde yakalanmıştı. Nereden mi biliyorum, çünkü oradaydım, Profesör Sumner-Boyd’la da konuştum. Başında bir perukla yakalanan ve sağır-dilsiz gibi davranan Aydoğan Büyüközden’i Emniyet Müdürlüğüne götüren ekibin içindeydim. CIA düşmanı Aydınlıkçılar, İngiliz Profesör Boyd’un evinde karargah kurmuştu! Bu operasyon sonucunda 266 örgüt mensubu yakalandı ve örgüt Türkiye çapında çökertildi. Örgütün çökertilmesinde en büyük etken, İngiliz’in evinde ele geçirilen Ferit İlsever'e ait şifreli defterdi. Ankara yakınında bir çiftlik evinde yakalanan Doğu Perinçek’in polise verdiği çok geniş ifade de bu çöküşe yardımcı oldu. (NOT: ABD doğumlu İngiliz Profesör Boyd neden derinlemesine araştırılmadı, neden kanuni bir işlem yapılmadı, hangi gizli el, Hilary Sumner-Boyd’u olayın içinden çekip aldı bilmiyorum. Zaten o tarihte olaydan olaya koştuğumuz için arkaya dönüp bakamıyorduk. Yakın tarihe kadar Sumner-Boyd’un Amerikan ve İngiliz İstihbarat Servislerinin kontrolündeki Troçkist Kızıl Bayrak Birliği’nin sorumlusu olduğunu da bilmiyordum. Ne zamanki benim Ergenekon Davasındaki ifademi yok saymaya çalışıp, saldırılarını arttırdılar, o zaman daha kapsamlı bir araştırma yapma gereği duydum. Bir şeylerin açığa çıkmasından çekiniyorlardı... İnternet doğru kullanılırsa iyi bir hazine. Milliyet’in 1950’den itibaren gazetelerini arşivlemesi de çok faydalı olmuş. – Mehmet Eymür)
| |
|