Aile kurumunun ciddi tahribata uğratılmaya çalışıldığı bir zamanda yayına başlayan ‘’Hanımefendi’’ dergisinin yayın yönetmeni Saliha ERDİM ile Hanımefendi dergisini ve günümüzde en çok yaşanan aile problemlerini konuştuk:
Söyleşi: Mahmut BIYIKLI
Saliha Hanım bize faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz?
Efendim, şu anda Hilal TV’de “Hanımefendi” isimli bir program yapıyorum. Gruplara “çocuk ve aile” konularında seminerler veriyorum. Bu aydan itibaren de yenidünya dergi grubuna bağlı olarak yayınlanacak olan Hanımefendi dergisinin editörlük görevini üstlenmiş bulunmaktayım.
Hanımefendi Dergisi hangi boşluğu dolduracak? Hitap ettiği kitle sadece hanımlar mı olacak?
Efendim, Hanımefendi dergisi olarak teknik bilginin yanında daha çok pratiğe dönük yüzüyle okuyucularımıza hitap etmek istiyoruz. Okuyucumuzun elinden bırakamayacağı, eşine dostuna, hediye abonelikler yaptıracağı ve içinde hayatın realitesini, uygun çözümleri ve dahası kendisini bulacağı bir dergi olmasını hedefliyoruz. Dergimizin adı “Hanımefendi”. Fakat muhatabı aynı zamanda beyefendiler. Çünkü hanımefendiyi ilgilendiren her şey aynı zamanda beyefendiyi de ilgilendiriyor. Hayat hep içice geçmiş halkalar gibi temas ve ilgi ile devam ediyor. İkisi birbirinden kopuk ve muhalif değil. Muhatabımız özelde hanımefendi, genelde ise her yaş ve seviyedeki insan.
Hanımefendi Dergisi toplumumuzdaki bozulmalara karşı nasıl bir çözüm önerisi sunuyor?
Doğru kaynaktan, uygulamak amacıyla kesintisiz bilgilenme, küçük gruplarla bunları paylaşma, aynı paralelde düşünen arkadaşlarıyla kendilerini eğitmeye yönelik çalışmalardan başlanabilir. Aklımızı doğru bir istikamette aktif olarak kullanmaya ihtiyacımız var. Bunun engellerini tespit edip tedbir üretmeliyiz. Bunların yanında televizyona alternatif uygulamalar ile ciddi bir sınırlama getirilmeli. İnsan çok boyutlu bir varlık. İhtiyaçlarına cevap verecek uygun çevre ve ortam oluşturulmalı. Fakat en önemlisi de aileyi, dengeli tutarlı davranan yetişkinlerin, nitelikli evlatlar yetiştireceği bir işleyişe ve atmosfere kavuşturacak yetişkin eğitimi merkeze almalı.
Hanımefendi Dergisi olarak hedefleriniz nedir, neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Hanımefendi Dergisi olarak hedefimiz, özgül ağırlığı yüksek bir kişilik yapısı için hanımefendiye, hem kendisi, hem eşi, hem de çocukları için destek verebilmek ve kuşatabilmek. Aynı zamanda pratik çözümler ve somut önerilerle, bazen kendi elimizle zorlaştırdığımız hayatı, daha kolay yaşanılır hale getirmek ve coşkuyu arttırmak. Yaşam kalitesini arttırıcı düşünce ve uygulamalarla güçlükleri birlikte aşmak niyetindeyiz inşallah.
Hanımefendi Dergisi’nde okuyucuları hangi sürprizler bekliyor?
Zaman zaman o ay işlediğimiz konu ile ilgili röportajlar yapacağız. Belli zamanlarda okuyucularımızın ihtiyaçlarını giderecek konularda eğitim seminerlerimiz olacak. Hediyeli kampanyalarımız, ve hediyeli bulmacalarımız olacak. Hediye kitap ve VCD’ler vereceğiz ve başka sürprizlerimiz de olacak. Sürekli irtibat halinde olup ihtiyaçları tespit ederek ona göre yeni formüller bulmak düşüncesindeyiz.
Günümüzde en çok yaşanan aile problemleri nelerdir? Sizce bu problemlerin çözümü nedir?
Günümüzde en çok yaşanan aile problemi, bence aile problemi olmaktan önce insanın kendisiyle yaşadığı bir problem diye düşünüyorum. Mecburi eğitim bitince kitabın kapağını kapatan, okudukları varsa onları da bilgilenmek adına okuyan, önce kendisini geliştirip değiştirmesi gerekirken, sadece muhatabını eleştirip, talepte bulunan ve bunu da yanlış metotla yapan birisini düşünün. Bu insan evlenmese de, kendisi ve ailesiyle sorun yaşar. Muhatabını dinleyip anlayarak, neye ihtiyaç varsa ona göre davranmaya çalışmak yerine, doğru olduğunu düşündüğü tarzda bir-iki davranıyor, sonuç göremeyince pes edip eski usulüne dönüyor. Sadece mazeret üretip, birilerini suçlamanın geçici rahatlığı ile çözümden uzaklaştığının farkında değil. Evleniyor fakat hala tek kişilik yaşıyor. Sorumluluk duygusu yeterince gelişmemiş, ailede 3-4 çocuk var, eşine hala “işine gelirse” diyebiliyor. Ve daha niceleri. Tabi bunlar sonuç. Gerçek sebep, doğru bilgiyle, hayatın aydınlatılıp bilgece yaşamaya talip olunmaması. Biz toplum olarak, aklımızı besleyecek bilgi kaynaklarının yanlışlığı yüzünden, kültürel gıda zehirlenmesi yaşıyoruz. Zihnimize kaydettiğimiz görüntüler ve edindiğimiz bilgiler sonucunda, ihtiyaçlarımız ve o ihtiyaçları giderme yollarımız değişti. Hayata ve insana bakışımız değişti, dolayısı ile de hayata ve insana karşı duruşumuz da değişti. Hayatımızı şekillendirmesi gereken asli kaynağımız Kuran-ı Kerim ve onun yüce temsilcisi Peygamberimiz (s.a.v.), sempozyum ve panellerde coşkuyla anılıyor sonra, o anlam ve duygu daimi durduğu rafa kaldırılıyorsa, bu geçici coşku bilgiyi hayata geçirmeye yetmedikçe patojen mikroplar gibi zihni istila eden, yağmalayan yıkıcı kültürle nasıl baş edebilir.
Problemlerin çözümü, semptomdan yola çıkarak, sorunun kaynağına ulaşmak ve kaynakla irtibatı kesmekle başlar. Daha sonra zor da olsa, Rabbimizin yardımının yanımızda olacağı inancıyla bir ucundan, düzgün bir hayatın temellerini atmaya başlamakla devam etmeli diye düşünüyorum.
Okuyan düşünen kendini yetiştiren bir anne niçin önemlidir?
Okuyan ve düşünen bir anne; kendisi olabilmiş, sınırlarını ve anlamlarının belirlemiş, bulunduğu her alanda özgün duruşu ve yapıcı yaklaşımlarıyla katkı aşamasına gelmiş kendini yenileyen, kısır döngü içinde bocalamayan ve düşünen evlatlar yetiştirecek bir neferi çağrıştırıyor bana. Doğru anlamlar, doğru bilgi ile oluşturulduğuna göre, kendisine, eşine, çocuklarına ve hayata doğru bir anlam yükleyen anne, yük alan fert değil, yük alan bir fert olarak ve iftihar edilecek evlatlar yetiştirmeye adaydır. Bu sebeple okumak ve düşünmek insanı insan yapan sürecin başlangıcıdır.
Son olarak Hanımefendi Dergisi okuyucularına mesajınız nedir?
Elele, gönül gönüle, daha iyi olmaya kararlıyız. Bize göre “DAHA İYİ OLMAMANIN MAZERETİ YOK.” Hanımefendi ve beyefendi kardeşlerimizin dua ve fiili katkılarını, desteklerini istirham ediyoruz. İnşallah, birlikte daha güzel nice çalışmalara diyoruz.
Çok teşekkür eder, hayırlı çalışmalarınızda başarılar dileriz…
Teşekkürler efendim