İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi

http://islami.webyardim.org
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 TERÖRİZM VE MÜSLÜMANLAR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
usok22
kurucu
usok22


Mesaj Sayısı : 8175
Kayıt tarihi : 22/05/10
Yaş : 36
Nerden : Bursa

TERÖRİZM VE MÜSLÜMANLAR Empty
MesajKonu: TERÖRİZM VE MÜSLÜMANLAR   TERÖRİZM VE MÜSLÜMANLAR Icon_minitimeC.tesi Haz. 05, 2010 12:38 pm

TERÖRİZM VE
MÜSLÜMANLAR






Bir dostum internet’e şöyle bir not
düşmüş: “Tarihi
savaşı kazananlar yazar... Yorumunu da onlar yapar...” Terörizme
bulaşanlar, devlet terörü ile dünyayı kana bulayanlar, dünyanın
çeşitli bölgelerinde terörist gruplar meydana getirmek suretiyle
kanlı eylemler yapanlar ne yazık ki, terörü de, teröristi de
kendileri belirliyorlar. Yani kendi vasıf ve suçlarını
zulmettikeri insanlara yüklemek suretiyle işlemiş oldukları
“terör suçu”ndan kurtulma yoluna gidiyorlar. Sanki onların bütün
yaptıklarının ne olduğunu kimse anlamıyormuş gibi
bir serbestliğe ve insancıl bir edaya sahipler.



Kendi süflî emelleri uğruna gözlerine
kestirdikleri devletleri
çökertmek, ya da güçsüz ve kendilerine bağımlı hale getirmek
için terör estiren devletler...



Yine başka devletleri işgal etmek için
önce halkını
terörist ilan edip sonrada o insanların vatanlarını işgal
eden devletler...



Demokrasi ve hürriyet götürme yalanı
ile devletleri işgal eden ve
işgal ettikleri toprakları kan, gözyaşı ve zulüm
yuvası haline getiren devletler...



Piyon diktatörler vasıtası ile önce
halklara zulmedenler, sonra
da o ülkelerin halklarını zalim idarecilerden kurtarma adı
altında birçok devleti işgal edenler...



Kendi kirli emelleri uğruna dünyayı
kana bulayanlar ve her türlü
zulmü insanlara reva görenler kendi teröristliklerini unutuyor, zulme,
işkenceye, ve ölüme tabi tuttukları mazlumların kendilerini ve
vatanlarını savunma haklarını kullanmalarını
normal karşılayamıyorlar. Mazlum insanların kendilerini savunma
hareketine “terörizm” ve o insanlara da “terörist” adını veriyorlar.



Bu katiller, yani devlet terörü ile
dünyaya kan kusturanlar, utanmadan
sıkılmadan insanların gözlerinin içine baka baka yalan
söylemekten de çekinmiyorlar.



Müslümanlar Terörist mi?


Katil Dünya’nın gözünde bütün
“müslümanlar terörist”tir(!) Sam
Amcaları emredince, borazancıları hep bir ağızdan
işte böyle bağırdılar. “Müslümanlar terörist”tir(!) Bir
de buna uşaklar, reklamcılar ve
satılık kalemler eklenince kendileri bile bu uydurdukları yalana
inanır hale geldiler, ama; unuttukları bir şey vardı
ortada. O zalimlerin kendi planlarına karşılık Allah
Teâlâ’nın binlerce planının olduğunu hesaba
katamadılar. Sonra ne kadar hesaba katmasalar da “Öyleyse dünya hayatına karşılık ahireti
satın alanlar Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda
savaşırken öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir
vereceğiz
TERÖRİZM VE MÜSLÜMANLAR Image001 (Nisa
Suresi, Ayet 74) ilahi hüküm gereği Allah yolunda kendilerini savunan
müslümanlar vardı. Katillerin oyunları bozuldu, ama; mazlumlar tek
vücut olup işgalcileri vatanlarından sürüp çıkarma
harekatına henüz girişemediler. Müslümanların savaşı
bölge savunmalarından öteye gitmemesi için bir yanda işgalciler, öbür
yanda ise Müslümanları idare edenler ve işbirlikçiler vargüçleri ile
çalışıyorlar. En büyük silahları ise mazlumu suçlu
göstermek.



Bu nasıl bir anlayış ki,
devlet terörü
uygulayanlar benim vatanıma saldıracak, ben kendimi savunmayacağım; savunmaya geçtiğim zamanda “terörist”
ilan edileceğim.



Sevsinler bu modern
dünyanın (!) modern
anlayışlarını...



Bütün dünyayı karşıma
alıyor ve
soruyorum:



Müslümanlar hangi ülkeyi
işgal ettiler ki, terörist
ilan edildiler?



Müslümanlar hangi milleti
soykırıma tabi
tuttular ki, terörist ilan edildiler?



Müslümanlar hangi
milletin kadınlarına tecavüz
ettiler ki, terörist ilan edildiler?



Müslümanlar hangi
milletin kanını
akıttılar ki, terörist ilan edildiler?



Müslümanlar hangi milleti
esaret altına aldılar
ki, terörist ilan edildiler?



Müslümanlar terörist
değilse; 11 Eylül Dünya Ticaret
Merkezi saldırısı ne?.. Ya El-Kaide... Ya diğerleri...”
gibi homurtuları duyar gibiyim. Bu homurtularla müslümanların ve
diğer dünya milletlerinin beyinlerini kemirenler, hakikati bildikleri
halde hem korku, hem düşmanlık, hem de suçüstü olmalarının
verdiği hırçınlık nedeniyle hep aynı borazanı
öttürmeye devam ediyorlar.



Bush’un ve batı
dünyasının
yaptıklarını artık beşikteki bebekler bile biliyorlar.
Fakat kraldan daha kral, hırsızdan daha hırsız, namussuzdan
daha namussuz olanlar, bu katillere hizmet için olayların faillerinden
daha da inat bir eda ile gerçekleri saklamakla hakikati ters yüz
edeceklerini
sanıyorlar.



Bilgi çağına damgasını
vuran internet
ile artık gizli kalan, raflarda tozlanmaya terkedilen hiçbir şey yok.
Bugün, iki ayağı üzerinde yürümesini başaran herhangibir ferde
ulaşmadan sansür edilemiyorsa veya silahlarla ve kanunlarla
insanların yolu kesilemiyorsa, bilginin insanlara ulaşmasına
başka türlü engel olamıyorlar.



Bush’un ABD halkını ve
dünyayı nasıl
kandırdığını, bütün İslam Alemi’ni işgal
kararının ilk adımı olan Afganistan ve Irak’ın
işgalini gerçekleştirebilmek için hangi yalan ve hilelere
başvurduğunu öğrenmek, artık size bir tuşa basmak
kadar yakındır. Yok ben onu arayacak kadar zamana sahip değilim
diyorsanız, size daha basit bir yol gösterbilirim.



Arama motorlarından
birine ingilizce olarak “Loose
Change” diye yazın. Karşınıza ABD’nin ve batı
dünyasının gerçek yüzlerini gösteren bir belgesel çıkacaktır.Bu
belgeselde katiller ve zalimlerin 11 Eylül ve daha öncesinde neler
yaptıklarını birbir göreceksiniz.



İnsanlıktan nasip
alamadıkları için
katilleri mazur görmek belki düşünülebilir, ama; insan
olmalarının bilincinde olanlar neden susuyorlar? Neden seslerini
yükseltip, katillere kim olduklarını hatırlatma görevini
yapmıyor, zalimlere dur demiyorlar?



Müslümanları yönetme
iddiasında olanlar... Alim
olduklarını söyleyenler... Müslümanların önderleri
makamında olanlar... Yazarlar, çizerler... Medyada arz-ı endamedenler
neden gerçekleri söylemek yerine geyik muhabbeti ile zaman öldürüyorlar
ki?



Allah Teâlâ’nın son
Peygamberi Muhammed Aleyhi-s
Selam Efendimizin emrettiği gibi; Bizler bir kötülük gördüğümüzde onu
elimizle düzeltmemiz gerekiyor, onu yapamayacaksak dilimiz ile
düzeltmemiz
gerekiyor. Onu da yapamazsak, kalbimizle o kötülüğe ve o kötülüğü
yapanlara düşman olmamız gerekiyor. Bu da imanın en
zayıfıdır.



Zalimlere karşı
kalbimizden düşmanlık
beslememiz, mazlumlara karşı dostluk tohumlarının yeşermesine
yol açacaktır. Bu mazlumlar birde müslüman olunca, durum daha da önemli
bir sorumluluğu gerektirir. Yani “Müslümanlar ancak kardeştir” ilahi
emrin gereği müslüman bir beldeye saldırılmasını
kendimize yapılmış bir saldırı olarak görmemiz
gerekir.



Fakat bu durumu bilen
Allah Düşmanları, bizim
topraklarımızdan işgal edebildikleri kadarını
işgal etmiş ve kendi idareleri altına almışlar. Geri
kalan topraklarımızı da 60 kadar devlete bölmüşler ve
başlarına geçirdikleri satılık idarecilerin elleri ile kendilerine
hizmet ettirme yolunu seçmişlerdir. Tahakküm altına girmeyenleri
vatanlarını çalarak, katlederek, zulmederek hizaya getirmeyi tercih
etmişlerdir.



Şu manzaraya bir bakın:


Vatanları işgal edilen
müslümanlar...
Soykırıma tabi tutlan müslümanlar... Tecavüze uğrayanlar
müslümanlar... Kanları akıtılanlar müslümanlar... Esaret
altına alınanlar müslümanlar... Malları çalınanlar
müslümanlar, ama; terörist ilan edilenler yine müslümanlardır.



Katil ABD, yanına kendisi
gibi katilleri de
toplayarak onbinlerce kilometre uzaktaki Afganistan’ı işgal edecek,
ama; kendileri terörist değil de, topraklarını işgal
ettikleri, her türlü zulmü ve
aşağılıkları yaptıkları Afgan
halkını terörist ilan edecekler.



Yine aynı katiller, bu
kez Irak’ı işgal
edecek, taş tüstünde taş, gövde üstünde baş koymayacaklar, ama;
Irak halkını terörist ilan edeceklerdir.



Yıllar önce bir müftünün
keçisi
çalınmış, ama; ertesi gün bir gazete, “Müftü keçi çaldı”
diye başlık atmıştı. Vatanları çalınan
Müslümanlar, keçisi çalınan müftü kadar mazlum oldukları halde,
kendilerini savunmaya kalktıkları için “terörist” ilan ediliyorlar.
Dostumun
“Tarihi savaşı kazananlar
yazar... Yorumunu da onlar yapar...” dediği
gibi, Teröristliği yapanlar onlar... Mazlum insanları terörist
edenlerse yine onlar...



Terörist İlan
Edilmemek İçin Ne Yapmalı?



Vatanları, emekleri,
yeraltı ve yerüstü
kaynakları çalınmış olan Müslümanlar ve diğer
milletler “terörist” damgası yememeleri için ne yapmalılar?



Vatanları işgal
edildiğinde
işgalcileri güllerle karşılasalar...



Soykırıma tabi
tutulduklarında katillere
bu hizmetlerinden dolayı teşekkür etseler...



Kanları akıtılmak
istendiğinde
kurbanlık koyun gibi başlarını uzatsalar...



Tecavüze uğradıklarında
bu tecavüzleri bir
iltifat kabul etseler...



Esarete mahkum edilmeye
boyun eğseler...



Kısacası bizler, bu
katillerin bütün arzu,
istek ve emellerini yerine getirsek, acaba “terörist” damgası yemekten
kurtulabilir miyiz? Asla!.. Çünkü “terörizm suçlaması” onların
ellerindeki tek silah. Düşmanlık yapmak istedikleri toplumları
önce kötü göstermek, sonrada arkalarına topladıkları avaneleri
ile beraber olup emellerini gerçekleştirmek onların işidir. Siz
bu silahlarını ellerinden alırsanız, onlar
akıllarını kiraya vermiş olan insanları nasıl
kandıracak ve mazlum insanların üzerlerine saldırtacaklar? Dünya
milletleri katillerin her istediklerini yerine getirmiş olsalar bile o
damgadan kurtulamazlar. Katliamdan, zulümden, tecavüzden, itilip
kakılmadan kurtulamazlar.



Bu “terörizm” silahı
olmadan ABD ve Yahudiler
yalnız başlarına Afganistan’a veya Irak’a saldırabilirler
miydi? Bu “terörizm” silahı olmadan dünyada bir çok avanak idareciyi
kandırıp onların askerlerini Afganistan’a veya Irak’a
yığabilirler miydi? Asla!..



11 Eylül 2001’den sonra
ABD, her ay düzenli olarak en az
bir iki kez “Avrupa’da Müslüman teröristler eylem yapacaklar...” diye
asılsız haberler yayınlatıyor Avrupa medyasında. Bu
gibi haberlerin arkasından tutuklamalar ve Müslümanlara karşı
saldırılar başlıyor. İslam Düşmanlığı
doruk noktasına ulaşıyor.



“İslam tek millettir.” Ve
“Küfür tek millettir.”
Hükümlerini anlamaya çalışarak bakın bir de yeryüzünde vukû
bulan olaylara...



Gerektiğinde küfür
milletleri
topraklarımızı işgal konusunda bir araya gelebiliyorlar. En
azından maddî ve manevî yardımları birbirlerinden
esirgemiyorlar. Sonra gelsin işgaller, gelsin soykırım
hareketleri... Bundan sonra da müslümanlar işgalciymiş gibi bir hava
estiriliyor. Fakat kimse bana müslümanların savunma savaşından
öteye gittiklerini söyleyemiyor.



Bu bağlamda bir dünya
haritasını önünüze
alarak, işgalci ülkeleri ve
işgale maruz kalan ükleleri birbir sayabilirsiniz. Hem de devlet eli ile
terörü suçunu işleyenlerle, masum oldukları halde “terörist ilan
edilen ülkeleri ve halklarını da tek tek sayabilirsiniz.



İsterseniz sizler için
bir dünya turuna çıkarak
işgal edilen müslüman topraklarını tek tek saymaya
çalışalım.



İşgal Edilen
Topraklarımız:



Afganistan, ABD ve
işbirlikçilerinin işgali altında.



Irak, ABD ve
işbirlikçilerinin işgali altında.



Çeçenisten, Rusya’nin
işgali altında.



Azarbeycan, Ermeniler’in
işgali
altında.



Doğu
Türkistan
, Çin’in işgali altında.


Keşmir,
Hindistan’ın işgali altında.



Filistin, Yahudiler’in
işgali altında.



Bosna,
Sırbistan’ın işgali altında.



Sancak,
Sırbistan’ın işgali altında.



Makedonya,
Sırbistan’ın işgali altında.



Kosova, Sırbistan’ın
işgali altında.



Kıbrıs,
Rumlar’ın işgali altında.



Patani, Tayland’ın işgali altında.


Somali, ABD ve
işbirlikçilerinin işgali altında.



Bunlar sadece aklımıza takılanlar...
Dahası da var...



Suriye’nin Golan Tepeleri gibi kısmen
işgal altında olan ülkeleri
de saymadık burada. Ambargo ablukasına alınmış
ülkelerimizden de hiçmi hiç söz etmedik.



Azınlık olarak bulunduğumuz ülkelerdeki
durum da iç
açıcı değil. Irak ve Afganistan gibi yerlerde her gün katliam
yapan ABD, Avrupa ve diğer devletlerin, kendi ülkelerinde yaşayan
Müslümanları el üstünde tuttuklarını mı sanıyorsunuz?
Evleri yakılmak suretiyle katledilenlerden... Polis kurşunları
ile susturulanlardan... Şikayet için polis karakoluna gidip cesedi geri
gelenlerden... Mahkeme salonlarında katledilenlerden ne kadar haberimiz
var?



Vatanları çalınanlar, imanlarını
koruyarak tutarak
vatanlarını kurtarabilirler, ama; imanları çalınanlar hem
vatanlarını, hem de kimliklerini ebediyyen kaybetmiş olurlar.
Avrupa’da integrasyon adı altında asimilasyon yapıldığını
ve nesillerimizin yok edildiğini unutmayalım.



Sahi Guantanamo gibi gizli
hapishanelerde ne kadar müslüman var? Bunlardan
ne kadar katliama tabi tutuldular? Bu gayri hukukî tutuklamalarda
esarete
sürüklenenlerden kaç tanesinin ellerinde silah vardı ve kaç tanesi
vatanlarını savunmaya çalışıyorlardı?



Bir de gizli işgale uğramış
ülkelerimizden söz ettik.
Yine hür devlet oldukları sanılan, ama; gerçekte gizli işgale
uğramış devletlerimizin sayısı kaçtır.
Topraklarımızın ne kadar işgal altındadır.
Dahası altmış kadar ülkemizden kaç tanesi hürriyetine sahiptir?



Bu sorulara makul birer cevabımız yoksa
ki; asla yok, o zaman da
vazifemizi ifa için kolları sıvamak zorundayız. Allah
yardımcımız olsun!


Selam ve dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://islami.webyardim.org
 
TERÖRİZM VE MÜSLÜMANLAR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi :: GENEL FORUM(GENERAL FORUM) :: Forum Duyuruları(Forum Announcements)-
Buraya geçin: