İslami Bilgiler Paylaşım Sitesi http://islami.webyardim.org |
|
| Dini Sözlük [A'dan Z'ye] | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:21 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:21 am | |
| ÂDEM (Aleyhisselâm): Kur'ân-ı kerîmde ismi geçen peygamberlerden Yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanların babası Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Muhakkak ki, Îsâ'nın hâli de (yâni babasız dünyâya gelişi de) Allah indinde, Âdem'in hâli gibidir Allahü teâlâ onu topraktan yarattı, sonra ona "Ol" dedi, o da (can gelip) oluverdi (Âl-i İmrân sûresi: 59) Allahü teâlâ Âdem'i (aleyhisselâm) yeryüzünün her tarafından aldırdığı topraktan yarattı Bu sebeple zürriyetinden siyah, beyaz, esmer, kırmızı renkte olanlar olduğu gibi, bâzıları da bu renklerin arasındadır Bâzısı yumuşak, bâzısı sert, bâzısı hâlis ve temiz oldu (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel) Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şekline koydu Bu sûret Mekke ile Tâif arasında kırk yıl kalıp (salsâl) oldu Yâni pişmiş gibi kurudu Önce Muhammed aleyhisselâmın nûru alnına kondu Sonra Muharrem'in on uncu Cumâ günü rûh verildi Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi Allahü teâlânın emri ile bütün melekler, Âdem'e doğru secde etti İblis, kibirlenip, bu emre karşı geldi ve secde etmedi Âdem aleyhisselâm kırk yaşında Firdevs adındaki Cennet'e götürüldü Cennet'te yâhut daha önce Mekke dışında uyurken, sol kaburga kemiğinden hazret-i Havvâ yaratıldı Allahü teâlâ onları birbirine nikâh etti Yasak edilen ağaçtan unutarak önce Havvâ, sonra Âdem aleyhisselâm yedikleri için Cennet'ten çıkarıldılar Âdem aleyhisselâm Hindistan'da Seylan (Serendib) adasına,Havvâ vâlidemiz ise, Cidde'ye indirildi Âdem aleyhisselâm iki yüz sene ağlayıp yalvardıktan sonra, tövbe ve duâsı kabûl olup, hacca gelmesi emr olundu Arafat ovasında Havvâ ile buluştu Kâbe'yi yaptı Her sene hac yaptı Arafat meydanında veya başka yerde, kıyâmete kadar gelecek çocukları belinden zerreler hâlinde çıkarıldı Allahü teâlâ tarafından; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye soruldu Hepsi; "Evet Rabbimizsin" dediSonra hepsi zerreler hâline gelip, beline girdiler Sonra Şam'a geldiler Burada çocukları oldu Neslinden kırk bin kişiyi gördü Bin beş yüz yaşında iken çocuklarına peygamber oldu Çocukları çeşitli dillerde konuştu Cebrâil aleyhisselâm kendisine on iki kere geldi Oruç, her gün bir vakit namaz, gusül abdesti emredildi Kendisine kitap verilip; fizik, kimyâ, tıp, eczâcılık, matematik bilgileri öğretildi Süryânî, İbrânî ve Arabî diller ile ker*** üstüne çok kitap yazıldı Bir rivâyete göre iki bin yaşında iken Cumâ günü vefât etti Hazret-i Havvâ da kırk sene sonra vefât etti Kabirlerinin Kudüs'de veya Mina'da Mescid-i Hıf'de yâhut Arafat'da olduğu rivâyetleri vardır (Nişancızâde ve Sa'lebî) | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:22 am | |
| ÂDET: 1 Bir şehir ve memleketteki insanların, yapageldikleri usûller, gelenekler, alışılmış şeyler An'ane, örf (Bkz İlgili maddeler) Her memleketin âdeti başka başkadır Hattâ bir memleketin âdeti zamanla değişir Bulunduğu şehrin dîne uygun olan âdetine uymamak şöhret ve tahrîmen (harama yakın) mekrûh olur (İmâm-ı Rabbânî) Resûlullah'ın sallü aleyhi ve sellem yaptığı ve kaçındığı şeyler iki kısımdır: Birisi, ibâdet olarak yaptığı ve kaçındığı şeylerdir ki, her müslümanın bunlara tâbi olması, uyması lâzımdır İkincisi bulundukları memleketin âdeti olarak yaptığı şe ylerdir Bunları yapmak mecbûrî değildir Âdete bağlı şeylerde de Resûlullah'a (sallü aleyhi ve sellem) uymak dünyâ ve âhirette insana çok şey kazandırır ve çeşitli saâdetlere ve hayırlara yol açar (Abdülhakîm Arvâsî) Müslüman olmayanların yaptıkları ve kullandıkları şeylerden haram olmayıp, insanlara faydalı olanları yapmak ve kâfirlere benzemeği düşünmeyerek kullanmak günâh değildir Pantolon, çeşitli ayakkabı, çatal, kaşık kullanmak, yemeği masada yemek, herkes in önüne ayrı tabaklar içinde koymak, ekmeği bıçakla dilimlere ayırmak ve çeşitli eşyâ ve âletleri kullanmak hep âdete bağlı şeyler olup, mübâhdırlar Bunları kullanmak bid'at (günâh) olmaz Böyle âdetlerden faydalı olmayanları, çirkin ve kötülenmiş olanları kullanmak ve yapmak haram olur (Abdülgani Nablüsî, İbn-i Âbidîn) 2 Kitab, sünnet, icma' ve kıyasdan sonra ikinci derecedeki dînî delillerden biri Dînin ve aklın beğendiği şeyler Dinde nass (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf) ile açıkça bildirilmiş olmayan bir hükmü anlamak ve bildirmek için umûmî âdetler delîl olur Âdetin umûmî olması için Eshâb-ı kirâm radıyü anhüm zamânından kalma ve müctehidlerin (Kur'ân-ı kerîm ve had îs-i şerîfden hüküm çıkarabilen derin âlimlerin) kullanmış olmaları ve devamlı olmaları lâzımdır Muâmelâttaki (ticâret, rehin, hîbe, mîras, kirâlama, vekâlet vs) hükümler için bir beldenin nass'a aykırı olmayan âdetleri delil olur Bunları fıkıh âlimleri anlıyabilir Zamânın değişmesi ile örf ve âdete dayanan ahkâm (hükümler) değişebilir Nass'a (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere) dayanan ahkâm (hükümler) zamanla değişmez Böyle hükm-i küllî (genel hükümler) değişmeyip, bu hükmün hâdiselere tatbîki zamanla değişebilir (İbn-i Âbidîn, Ali Haydar Efendi) | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| | | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:22 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:23 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:23 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:23 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:24 am | |
| Âdet-i İlâhiyye: Sünnet-i ilâhî; Allahü teâlânın kânûnu Allahü teâlânın bir şeyi yaratmak için arada bulundurduğu sebebler Bu sebebler tecrübe ile anlaşılır Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesi şöyledir ki, her şeyi bir sebeble yaratmaktadır Fakat sebeblerin, vâsıtaların, O'nun yaratmasına hiç te'sirleri yoktur O'ndan başka yaratıcı yoktur (Seyyid Şerîf Cürcânî) Rızık, maâşa, mala, çalışmaya bağlı değildir Böyle olmakla berâber, çalışmak farzdır Çünkü Ef'âl-i ilâhiyye (Allahü teâlânın işleri) sebebler altında meydana gelir Âdet-i ilâhiyye böyledir Sebebleri aramak ve öğrenmek istememek âdet-i ilâhiyyeyi bozmak olur (İmâm-ı Gazâlî) Allahü teâlâ her şeyi bir sebeb altında yaratmaktadır Bir iş yapmak ve bir şeyi elde etmek için bu işin sebeblerine yapışmak lâzımdır Meselâ buğday elde etmek için tarlayı sürmek, ekmek, ekini biçmek lâzımdır İnsanın işleri, Allahü teâlânın bu âde t-i ilâhiyyesi içinde meydana gelmektedir (Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî) Kaynak Forum: İslami Forum [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Âdet-i ilâhiyye şöyledir ki, insan nasıl yaşadı ise, öyle can verir Bunun aksi olmuş ise de nâdirdir Mûcize ve kerâmet gibi şeyler ise, âdet-i ilâhiyye dışında meydana gelir (Şerefeddîn Yahyâ Münîrî) Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesindendir ki, fitne ve fesad sebebiyle gelen zelzele, kıtlık gibi musîbet ve felâketler umûmî olur İyi kötü herkese gelir Sebeb olanlara cezâ, sebeb olmayanlara, mâzur görülenlere yâni fitnenin çıkıp yayılmasına mâni olamayarak, kalbleri ile buğz edenlere şehîdlik nasîb olmak üzere mükâfâtdır (Abdülhakîm Arvâsî)
| |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:24 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:24 am | |
| ÂDİL: 1 Adâletli; hakkı gözeterek iş yapan, zulüm ve haksızlık etmeyen (Bkz Adâlet) Cennet'te bir derece vardır ki, oraya ancak üç zümre nâil olacaktır (kavuşacaktır) Âdil hükümdâr, akrabâyı ziyâret eden (kimse) , sabırlı ve çocuklarına yaptığı harcamaları başlarına kakmayan hâne reisi (Hadîs-i şerîf-Deylemî) Cennet'te öyle bir köşk vardır ki, etrâfı kalelerle ve yeşilliklerle çevrilmiştir, ayrıca beş bin de kapısı vardır Orada ancak nebî, sıddîk, şehîd ve âdil hükümdâr barınır (Hadîs-i şerîf-Deylemî) 2 Îtikâdı doğru olan, büyük günâh işlemeyen ve küçük günâha devâm etmeyen yâni İslâmiyet'e uymaya çalışan sâlih müslüman Bid'at sâhibleri yâni îtikâdda Ehl-i sünnetten ayrılmış olan yetmiş iki fırkanın hepsi, ehl-i kıble oldukları, her ibâdeti yaptıkları hâlde, âdil değildir Çünkü (bunlar), ya mülhid (dinden çıkmış) olarak îmânlarını kaybetmişler, yâhud bid'at sâhibi oldukları için büyük günâha girerek âdil olma vasfını kaybetmişlerdir (Abdülganî Nablüsî) Eshâb-ı kirâmın hepsi, Resûlullah efendimizin sohbetinde bulunmuşlar ve O'na yardımcı olmuşlardır Hepsi âlim ve âdil idi (Abdülazîz Dehlevî) Ramazân-ı şerîf ayı, Ramazân hilâlinin görülmesi, buna iki âdil kimsenin şâhidlik etmesi ve hâkimin (kâdının) îlân etmesi ile başlar (Abdülazîz Hulvânî)
| |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:25 am | |
| ÂDİYÂT SÛRESİ: Kur'ân-ı kerîmin yüzüncü sûresi Âdiyât sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi) Medîne-i münevverede nâzil olduğu da bildirilmiştir On bir âyet-i kerîmedir "Yemîn ederim (Allah yolunda savaş için sür'atle) koşan atlara" meâlindeki birinci âyet-i kerîmede koşan atlar mânâsın a olan "âdiyât" kelimesi sûreye isim olmuştur Sûre, Peygamber efendimizin harbe gönderdiği bir süvârî kuvvetinin gecikip, münâfıkların (kalbleri ile inanmadıkları hâlde ağızları ile inandık diyenlerin), onların öldürüldükleri haberini yayması üzerine, hayatta olduklarını hattâ zafer ve ganîmet (mallar) kazandıklarını müjdelemek üzere nâzil olmuştur (inmiştir) Sûrede ayrıca, insanların nankörlüğünden, mala, servete düşkünlüklerinden, öldükten sonra başlarına gelecek acıklı hallerden bahsedilmekte, Allahü teâlânın insanın her hâlinden haberdâr olduğu hatırlatılmaktadır ( İbn-i Abbâs, Taberî) Allahü teâlâ Âdiyât sûresinde buyurdu ki: "Muhakkak ki insan Rabbinin ni'metlerine çok nankördür Hiç şüphesiz o (Allahü teâlâ veya veya insan) buna şâhiddir Gerçek o (insan) mal sevgisinden dolayı pek katıdır, cimridir (Âyet: 6-
| |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:25 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:25 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:26 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:26 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| | | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:26 am | |
| ÂFİYET: 1 Sağlık, sıhhat, bedende hastalık bulunmaması Allahü teâlâdan âfiyet isteyiniz Îmândan sonra âfiyetten daha büyük nîmet yoktur (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel) Yâ Rabbî! Senden sıhhat ve âfiyet ve emânete hiyânet etmemek ve güzel ahlâk ve kadere rızâ göstermeyi istiyorum Ey merhametlilerin en merhametlisi! Merhametin hakkı için bunları bana ver (Hadîs-i şerîf-Edeb-ül-müfred) Dert ve belâ gelince, Allahü teâlâya sığınmalı, kurtarması ve âfiyet vermesi için duâ etmeli, O'na yalvarmalıdır Allahü teâlâ duâ edenleri, sıhhat, selâmet ve âfiyet istiyenleri sever (Ahmed Fârûkî) 2 Günah işlememek Yâ Rabbî! Bana ilim ver, hilm (yumuşaklık) ile zînetlendir Takvâ (haramlardan sakınmak) ihsân eyle Âfiyet ile beni zînetlendir (Hadîs-i şerîf-Berîka) Büyüklerden biri, hep duâ eder, Allahü teâlâdan bir günlük âfiyet isterdi Adamın biri bu zâta; "Sen hergün âfiyette değil misin?" dedi "Allahü teâlâdan öyle bir gün istiyorum ki, sabahtan akşama kadar Allahü teâlâya hiçbir günah işlemiyeyim Âfiyet le geçen gün böyle olur" buyurdu (İmâm-ı Rabbânî)
| |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:27 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:27 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:28 am | |
| AFV: 1- Bağışlama Allahü teâlânın, ihsânı ile, âsî ve günâhkâr kullarının kusur ve günâhlarını bağışlaması Bir kimse din kardeşinin bir işini yaparsa, binlerce melek o kimse için duâ eder O işi yapmağa giderken, her adımı için bir günâhı afv olur ve kendisine kıyâmette nîmetler verilir ( Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce) Allahü teâlânın sevgili kullarına, dünyâ sıkıntılarının ve belâlarının gelmesi, bunların günâhlarının afv olması için keffârettirler, sebebdirler (İmâm-ı Rabbânî) 2 Bir kimsenin, düşmanından veya suçludan intikâm almaya, karşılığını yapmaya gücü yettiği halde bir şey yapmaması, intikâm almaması Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: (İnsanlara karşı) afv yolunu tut Ma'rûfu (yâni aklın ve dînin beğendiği şeyleri, Allahü teâlâdan korkarak günahlardan sakınmayı, sıla-i rahmi (akrabâyı, yakınları gözetmeyi, onları ziyâret ederek gönüllerini almayı ve onlara yardım etmeyi), harama b akmamayı; dili çirkin ve günah sözlerden korumayı) emret ve câhillerden yüz çevir (A'râf sûresi: 199) Kendinden uzaklaşanlara yaklaşmak, zulm edenleri afv etmek, kendini mahrum edenlere ihsân (iyilik) etmek, güzel huylu olmaktır (Hadîs-i şerîf-Berîka) Allahü teâlâ, afv edenleri azîz eder Allah rızâsı için afv edeni, Allahü teâlâ yükseltir (Hadîs-i şerîf-Berîka) Mûsâ bin İmrân (aleyhisselâm) ; "Yâ Rabbî! Kullarının en kıymetlisi kimdir?" dediğinde, gücü yettiği zaman affedendir, buyuruldu (Hadîs-i şerîf-Beyhekî) Kıyâmet günü, hak sâhibi hakkını afv etmezse, bir dank (yarım gram gümüş) hak için cemâat ile kılınıp kabul olmuş yedi yüz namaz sevâbı alınıp, hak sâhibine verilecektir (İbn-i Âbidîn)
| |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:28 am | |
| | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:28 am | |
| AHBÂR: Haberler Haberin çokluk şekli (Bkz Haber) 1 Bir kavim, kabîle, şahıs, ülke, bölge, şehir veya bir hâdise hakkında nakledilen bilgiler 2 Allahü teâlânın, Kur'ân-ı kerîmde, geçmişte olanlara, gelecekte ve âhirette olacaklara dâir bildirdiği şeyler Kaynak Forum: İslami Forum [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Ahbâr, şâriin (dînin sâhibinin, Allahü teâlânın) bildirmesi ile anlaşılır Akıl ve tecrübe (deney) ile anlaşılmaz Ahbârda değişiklik olmaz (Taşköprüzâde) | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:29 am | |
| AHD: Söz vermek Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: Rabbinizle ve diğer insanlarla olan ahdinize vefâ ediniz, zîrâ kıyâmette ahd sâhibinden, ahdini bozmasının sebebi sorulur (İsrâ sûresi: 34) Bir kimseye sövmekten, verdiği sözü yerine getirmemekten ve ahdi bozmaktan sakınmalıdır (İmâm-ı Birgivî) | |
| | | usok22 kurucu
Mesaj Sayısı : 8175 Kayıt tarihi : 22/05/10 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Dini Sözlük [A'dan Z'ye] Cuma Ara. 10, 2010 3:29 am | |
| Ahde Vefâ: Sözünde durma, sözünü yerine getirme Verdiği sözde durmayıp cayan gaddâr (zâlim), hâin kimse için kıyâmet günü bir sancak dikilir ve; "Dikkat olunsun bu sancak falan oğlu falanın ahde vefâsızlık alâmetidir" denilerek teşhîr edilir (gösterilir) (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Buhârî, Sahîh-i Müslim, Sünen-i Ebû Dâvûd, Sünen-i Tirmizî) Ahde vefâsızlığın yaygın hâl aldığı bir millette cinâyet çok olur (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ebû Ya'lâ, Beyhekî, El-Müstedrek) | |
| | | | Dini Sözlük [A'dan Z'ye] | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|